|
 Konu: Türkçülük ve Tabular  Çarş. Tem. 09, 2008 5:44 am |
|
|
 |
|
 |
|
TURANCILIK VE TABULAR
Bugün "Turancılık" dendiğinde, bu düşünceye yakın olan veya olmayan pek çok kişinin verdiği tepkilerden biri "Ütopyalarla uğraşıyorsunuz!" şeklindedir. Bu, bir bakıma doğrudur. Çünkü Turancı görüşün çizgisini çizen büyüklerimizden Atsız Ata, zaman zaman kendisi ile çelişmektedir.
Atsız Ata'nın en bilinen yazılarından olan oğlu Yağmur'a bıraktığı vasiyet aynen şu şekildedir:
"Yağmur Oğlum!
Bugün tam bir buçuk yaşındasın. Vasiyetnameyi bitirdim, kapatıyorum. Sana bir resmimi yadigâr olarak bırakıyorum. Öğütlerimi tut, iyi bir Türk ol.
Komünizm bize düşman bir meslektir. Bunu iyi belle. Yahudiler bütün milletlerin gizli düşmanıdır. Ruslar, Çinliler, Acemler, Yunanlılar tarihi düşmanlarımızdır.
Bulgarlar, Almanlar, İtalyanlar, İngilizler, Fransızlar, Araplar, Sırplar, Hırvatlar, İspanyollar, Portekizliler, Romenler yeni düşmanlarımızdır.
Japonlar, Afganlılar ve Amerikalılar yarınki düşmanlarımızdır. Ermeniler, Kürtler, Çerkezler, Abazalar, Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar, Lazlar, Lezgiler, Gürcüler, Çeçenler içerideki düşmanlarımızdır.
Bu kadar düşmanla çarpışmak için iyi hazırlanmalı. Tanrı Yardımcın olsun!"
Burada "içimizdeki düşmanlar" kısmı, zaten pek çok sorunla (Kürt sorunu, Ermeni sorunu gibi) uğraşan milletimizi daha da bölmek anlamı taşıyabilir.
Ermenilerin, Kürtlerin düşmanlığını anlayabilirim. Şahsen, ben de aklı başında bir Ermeni ve Kürt tanımadım. Tanıdıklarımın tümü "ezildiklerinden, hor görüldüklerinden" bahsetti. Ve Kürt olanlar Kürdistan saçmalığından, Ermeni olanlar da sözde Ermenistan soykırımından bahsetti.
Arnavutlara gelince, pek çok Arnavut da tanıdım. Şahsen, aralarında zararlı birini görmedim. Atsız Ata'nın bir Arnavut olan büyük şair Mehmet Akif ERSOY ile ilgili düşünceleri de şunlardır:
"Akif, şair, vatanperver ve karakter adamı olmak bakımından mühimdir. Şairliğine kimse itiraz edemez. Onun oldukça bol manzum eserleri arasında öyle parçalar vardır ki Türk edebiyatı tarihinde ölmez mısralar arasına girmiştir.
Vatanperverliği, tam ve tezatsız bir vatanperverliktir. Akif, sözle vatansever olduğu halde fiili tekzip edenlerden değildi. Vatanperverane şiirler yazdığı halde en sefil bir namert ve en rezil asker kaçağı hayatı yaşayanlar henüz aramızda bulunduğu için Akif’in vatanperverliği yüksek bir değer kazanır.
Karakter adamı olmak bakımından ise Akif eşsizdir. O, daima bulunduğu kabın şeklini alan bir mayi veya cıvık bir halita değil; şeklini sıcakta, borada kasırgada muhafaza eden katı bir cisimdir.
İslamcı olmasını kusur diye öne sürüyorlar, İslamcılık dünün en kuvvetli seciyesi ve en yüksek ülküsü idi. Bugünkü Türkçülük ne ise dünkü İslamcılık da o idi. Esasen İslamcılık Osmanlı Türklerinin millî mefkuresiydi. Ondördüncü asırdanberi Türklerden başka hiç bir müslüman millet, ne Araplar, ne Acemler, ne de Hintliler İslamcılık mefkuresi görmüş değillerdi. Bir Osmanlı şairi olan Akif’te millî mefkure kemaline ermiş, fakat yeni bir millî mefkurenin doğuş zamanına rastladığı için geri ve aykırı görünmüştür.
Mazide yaşayanların fikir ve mefkureleri bize aykırı gelse bile onları zaman ve mekan şartları içinde mütalea ettiğimiz zaman haklarını teslim etmemek küçüklüğüne düşmemeliyiz.
Çanakkale şehitleri için yazdığı şiir kâfidir. Başka söz istemez.
Akif inandı, dönmedi ve öyle öldü."
Ve bu, Atsız Ata'nın kendi kendine çeliştiği anlamına gelmektedir.
Pomaklardan da "düşman" olarak nitelendirilebilecek birini hiç görmedim. Araştırma sonuçlarına göre genlerine %50 küsür Türk unsuru taşıyan ve Bulgarların "Slav" ve Yunanlıların "Grek" diretmelerine karşın ısrarla "TÜRK" olduklarının altını çizen Pomakları tutup da "içimizdeki düşmanlar" diye nitelendirip gayri Türk görmek, abesle iştigaldir.
Atsız Ata, Japonları da düşman olarak görmüş. Ama bugün Japonların Orta Asya kavimleri ile 8-10 bin yıllık bağlantılarının olduğu anlaşılıyor ve Japonyada bugün "Turan" fikrini savunan bir parti var. Kaldı ki Japonca da Fin Ugor dil ailesindendir.
Yani sözün kısası, Turan düşüncesinin teoride kalmamasını ve pratikte uygulanabilir olmasını istiyorsak eğri oturup doğru konuşmalıyız.
Bunları yazdığım için beni (bir Türkçü-Turancı olan beni) "Türk düşmanı, çaşıt" görmek isteyenler olacaktır. Kendi düşünceleridir. Ben en azından hiçbir şey yapmadan oturup da Türklük adına "nazi özentiliği" yapmıyorum ve ona buna küfretmiyorum.
Ve son olarak, Başbuğ Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün şu sözünü hatırlatmak istiyorum:
Alıntı:
"Ben, manevî miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir doğma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır."
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
