|
 Konu: Erkekler için 3 Büyük düşman  C.tesi Tem. 26, 2008 2:29 am |
|
|
 |
|
 |
|
Prostat, hemoroit ve fıtık, erkeklerin başına bela olan ve sinsice ilerleyen üç sağlık sorunu. Hemoroit erkeklerin yüzde 80'inde var. Prostata kader gözüyle bakılıyor. Ama aslında üç sorun da rahatlıkla çözülebiliyor.
PROSTAT
Op . Dr. Erdal Alkan
Yaşla birlikte prostat hemen hemen her erkeğin ortak problemi haline geliyor. Yaşanan idrar sıkıntıları prostat kanserinin habercisi olabiliyor. Hastalığın belirtileri ve her erkeğin mutlaka yaptırması gereken kontrolleri Memorial Hastanesinden uzman Dr. Erdal Alkan'a danıştık.
"45 yaşından sonra her erkekte risk var"
Prostat aslında halkımızın sandığı gibi bir hastalık değil bir organın ismi. Prostat organında ileri yaşlarda hastalıklar baş gösterir. Özellikle prostatın büyümesiyle seyreden BPH hastalığı var. Halk arasında "Prostat oldum" dedikleri işte bu hastalık. Kanser gibi BPH de çoğunlukla ileri yaşlarda ortaya çıkıyor. Fakat ikisi farklı hastalıklar. Çoğunlukla 50'li yaşlardan sonra görülebiliyor. 30'lu yaşlarda görülen şikâyetler genelde prostat iltihabı gibi hastalıklar oluyor. Prostat sıkıntısı yaşayan kişiler ya idrarını yapamaz ya da zor idrar yaparlar. Damla damla, kesik idrar yapma ve çok sık idrara çıkma gibi belirtiler de prostat büyümesine işaret ediyor olabilir. Hastaya bu evrede ilaçla tedavi uyguluyoruz.
Ancak ilaca cevap vermeyen hastalara cerrahi müdahale uygulanıyor. Hastalıktan korunmak için alınabilecek çok ciddi bir önlem maalesef yok. Erkeklerde saçın beyazlamasını nasıl engelleyemiyorsak prostatın büyümesini ve kansere dönüşmesini de engelleyemiyoruz. Elbette yapabileceğimiz şeyler var. Mesela idrar tutmayı alışkanlık haline getirmemek. İdrar tutmamak mesane boynunu rahatlatır. Fakat yine de bu bir yardımcı çözüm. Kesin çözüm değil. Prostat büyüyecekse büyüyor. Bizim her erkeğe önerimiz ortalama 45-50 yaşından sonra sıkıntı olsun olmasm yılda bir kere ürologa görünmeleri. Zira prostat kanserini erken yakalarsak tedavisi mümkün oluyor. Tedavi geciktikçe iyileşme şansları azalıyor.
Prostat kanserinin tedavisi kolay sayılabilir. Radikal bir ameliyatla kişinin kurtulması mümkün oluyor. Ama hastalık evre atlamışsa yapılabilecek çok ciddi bir şey maalesef bulunmuyor. Müdahale yapılır ama net bir faydası olmaz. Her ameliyatın kendine göre sıkıntıları olduğu gibi prostat ameliyatı da çok kolay bir operasyon sayılmaz. İki ila iki buçuk saat süren kanlı bir ameliyat. Erken teşhis bu yüzden de çok önemli.
FITIK
Fizyoterapist Çetin Sayaca
Yoğun iş temposu, oturarak geçirilen onlarca saat, bilinçsizce taşınan ağır eşyalar ve uzun vadede bel ağrıları. Her bel ağrısı fıtığa dönüşür mü? Bel fıtığını tetikleyen etkenler neler? Kalıcı hasar var mı? Acıbadem Hastanesi'nden tecrübeli Fizyoterapist Çetin Sayaca'ya merak edilenleri sorduk.
"Bel ağrısı ve bacakta uyuşma fıtık habercisi olabilir"
Fıtık diye tabir ettiğimiz şey iki omur arasındaki var olan diskin zaman içerisinde deforme olması. Ya mikro travmalar sonucu ya da makro travma dediğimiz kazalar sonucunda bu diskin normal yapısı bozuluyor ve içteki yapı dışarı taşıyor. Fıtığın taşan kısmının yaptığı baskı sonucu da çeşitli semptomlar ortaya çıkıyor. İlk ortaya çıkan semptom bel ağrısı. Bel fıtığı bacağa giden sinirleri de etkileyebileceği için bacaklarda uyuşmalar, karıncalanmalar ve hissizlik de meydana gelebilir. Tedavi olarak ilk başta istirahatla beraber ilaç tedavisi uyguluyoruz. Hastanın şikâyetleri devam ederse cerrahi tedaviye başvuruyoruz. Ağır yük kaldırma konusuna gelirsek...
Kaldırılan yükler o an bir sorun yaşatmayabilir. Zaman içerisinde aşındırmalar çoklaştıkça bel fıtığı sorunu ortaya çıkabilir. Sağlık için zaten bele fazla yüklenmemeye özen göstermek gerekiyor. "Ağrısı geçti, doktora gözükmeye gerek yok" demek ise ileride büyük sorunlara yol açabilir.
HEMOROIT
Yrd. Doç. Dr. Akil Tayyareci
Yorgunluk ve yanlış beslenme sonucu ortaya çıkan, oturup kalkmayı ve yürümeyi bile cehennem azabma çeviren hemoroit genetik olarak taşman bir hastalık. Florence Nightingale Hastanesi'nden Yrd. Doç. Dr. Akil Tayyareci hemoroitin çözümlerini anlattı.
"Acılı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durmak şart" Hemoroit her insanın anal bölgesinde bulunan, "yastık" diye adlandırdığımız bir oluşumdur. O bölgedeki kaslar gibi insanların dışkısını tutmasmda son derece önemli bir rol oynar. Hemoroit bölgesi arter ve damar bakımından çok zengin. Bu damarsal yapı zaman zaman kabızlığa bağlı olarak veya ailevi yapılardan dolayı kanayabilir. Zorlanma devam ederse genişleyerek anüsten dışarı çıkma ihtimali var. Hemoroit herkeste var. Tek basına bir hastalık değil. Zamanla
hemoroite bağlı komplikasyonlar ortaya çıktığı zaman tedavisi gereken bir probleme dönüşür. Hemoroit
şikâyetleri bulunan hastaya öncelikle medikal tedavi uyguluyoruz. Eğer hastanın hemoroit sorunu üçüncü ya da dördüncü dereceye ulaşmışsa yani anüsten dışarıya çıkmışsa, sürekli kanıyorsa veya şişip kan
topluyorsa cerrahi müdahale gerekir. Hemoroit problemlerinde ailevi yapı da çok önemlidir. Aileden geçen bir damarsal bozukluğa bağlı olarak da kişi hemoroit sorunu yaşayabiliyor. Hastalıkta genetik
kalıtımın payı da büyük. Hemoroit sıkıntısı yaşayan kişilerin kabız kalmamaları, acılı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durmaları gerekiyor.
Not : Hemoroit hastalığı için incir iyi geliyor. Ama tavsiyemiz mutlaka konunun uzmanı olan bir hekime danışmanızdır incir sadece ek tedavi olarak siz uygulayabilirsiniz, bol bol yiyerek.
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
| Konu: Geri: Erkekler için 3 Büyük düşman Paz Kas. 09, 2008 2:09 am |
|
|
|
|
|
