|
Konu: Özel amaçlı gemiler Paz Nis. 06, 2008 10:10 pm |
|
|
|
|
|
|
Özel amaçlı gemiler
Yolcu gemileri
20. yüzyıl'ın ilk yarısında büyük yolcu gemileri okyanuslara egemen olmuşlardı. İngiltere, okyanus seferlerinin çoğunu uzun süredir denetimi altında tutmaktaydı. Ama yüzyılın ikinci çeyreğinde Fransız, İtalyan ve ABD denizyolları, çok daha süratli ve daha lüks gemilerle rekabete başladılar. Bununla birlikte, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra hava yolculuğunun gelişmesi, hem de SS United States in 1952'de okyanusu 3 gün, 10 saat 40 dakikada aştığı sırada, yolcu gemilerinin saltanatına son verdi.
Yirmi yıl içinde büyük yolcu gemilerinin çoğu hizmet dışı kaldı. Geriye kalanlar da ya gezinti gemisi olarak kullanıldı ya da yüzer müze olarak havuza çekildi (Kaliforniya Long Beach'teki Quenn Mary transatlantiği gibi).
Yük gemileri 20. yüzyıl'ın ortalarından bu yana yük gemilerinin amaçlarında ve yapımında da önemli değişiklikler oldu: Belirli limanlar arasında belirlenmiş rotalarda çalışan şileplerden, nerede navlun bulurlarsa oraya giden buharlı tramp gemilerine kadar. Karışık yükler için en uygun olanı "üç ada" denen türdür. Bu "adalar", geminin kalkık zartası (kıç güverte üssü), orta yerdeki palavra üst yapısı ve baş kasaradır. Tahıl, maden filizleri, kömür, ya da petrol gibi aynı türden ambalajsız yükler de başka tasarımlar gerektirmiştir.
Tankerler
"Ticaret" ve "mezarna" gemileri, tahıl ve maden filizi taşırlar. Ham petrol taşımacılığı için yapılan tankerler ilk olarak 1885'te ortaya çıkmıştır. Birinden öbürüne sızıntıyı engellemek için tankları ya da sarnıçları öbür boşluklardan ayıran batardolar (kofedamlar), genleşme mezarnaları, mekanik havalandırma tertibatı ve soğuk havalarda petrol ağdalılığını azaltmak için buharlı ısıtma gibi özel bazı nitelikler gerektirirler.
Boş tanklarını suyla doldurarak baş ve kıç dengesini koruyabilirler. Bu nedenle, makineler kıça yerleştirilebilir ve pervane şaftları kısaltılabilir. Bazı yolcu gemilerinin de makineleri kıçtadır. Bu yüzden günümüzde genel yük gemisinin silüeti, "şilep" diye anılan eski dökme demir yük gemilerininkinden oldukça farklıdır.
RO-RO ve Konteyner gemileri RO-RO, özellikle taşıt araçlarını taşımada kullanılan bir gemi türüdür Ancak bu ayrım bile, günümüzde iki yeni tür genel yük taşıyıcısının gelişmesi sonucu ortadan kalkmaktadır: Özel ambalajlı yüklerin her iki ucundaki açıklıklardan gemiye alındıktan sonra rampalar aracılığıyla baştan kıça uzanan bölmelere yerleştirildiği "ro-ro" (ya da makaralı ve tekerlekli gemi); standart ambalajlı yüklerin özel yükleme sistemleriyle güverteye çekildiği ve güvertedeki bölmelere yerleştirildiği konteyner gemisi. Bu tür gemiler genellikle taşıt araçlarını ve gemiye tekerlekli yatak üstünde kaydırılan her çeşit ambalajlı yükü taşımak için kullanılmaktadır.
Süpertanker
Bu arada, tenkerler de İngiltere ve ABD'de aynı zamanda yapılan 12.000 tonluk, 15 mil hızlı tankerlerden çok daha değişik tanınmazlık sınırına yakın bir biçimde gelişmişlerdir. Süpertanker denilen ve 24.900 dwt'lik dev gemiler ilk olarak 1949'da yapılmıştır. Süveyş Kanalının 1956'da ve 1967'de kapatılması, Ortadoğu petrollerini Avrupa'ya ulaştıran en kısa yolu engellediğinden, Ümit Burnu'nun çevresinden dolaşmak zorunda kalınmış, büyük tankerlere duyulan gereksinmelerden ilk yararlananlar Japon tersaneleri olmuştur. Japon tersaneleri, önce 100.000 ton'luk, daha sonra da 250.000 - 275.000 ton'luk ve çok büyük ham petrol taşıyıcısı (Ultra-Large Crude Carriers, ULCC) supertankerler yapmak için yeniden yapılandırılmışlardır. Bu dev gemilerin ekonomik başarısı ve oldukça güvenli çalışma yöntemleri, daha da büyük gemilerin yapımına yol açmıştır: Petrol taşıma kapasitesi 400.000 ton'u bulan ham petrol taşıyıcıları. Üstelik, büyüklükleri bunun iki katını bulacak tankerlerin yapımı için çalışmalar da sürdürülmektedir.
Ekonomik kaygıların bu tür büyük gemileri zorunlu kılmasına karşılık, güvenlik etmenleri, gemicilik dünyasında bazı kuşkulara da yol açmaktadır. Supertankerlerin yolları boyunca çok sık durması gerektiği gibi, manevra yetenekleri de azdır; Manş Denizi gibi dar ve sisli deniz yollarından geçerlerken, öbür gemiler için büyük bir tehlike oluştururlar; karaya oturma ya da çarpışma gibi durumlarda denize bol miktarda petrol dökülebilir; ayrıca, boş tanklarda gaz patlaması tehlikesi vardır.
Römorkörler
Römorkörler, büyük gemilerin rıhtıma yanaşmasına yardımcı olurlar
Özel amaçlı ticaret tekneleri arasında römorkörleri de saymak gerekir. Römorkörlerin, boylarına göre çok güçlü makineleri vardır. Denizlerde gördükleri işler farklıdır. Açık denizlere çıkmaya elverişli büyük römorkörler uzun yolda yük mavnalarını çekmeye yararken, bir bölümü de derin sularda kurtarma etkinliklerine katılırlar. Küçük römorkörlerse, büyük gemilerin rıhtıma yanaşmasına yardımcı olurlar ve limanda yüklü mavna dizilerini çekerler.
Balıkçı tekneleri
Balıkçı tekneleri denizlerin niteliğine, avlanacak balıkların cinsine ve gerekli yolculuğun uzunluğuna göre bazı türlere ayrılırlar. En büyükleri olan donduruculu fabrika gemileri, avlanmış balıkları bir yandan da işlerler. Bazı Rus balina gemilerinde, büyük bir tankerin depolama kolaylıkları ile daha küçük bir balina avlayıcı filosu için ambar gemisi olarak görev yapma yeteneği birleştirilmiştir. Hatta bazıları balina bulmakta kullanılan bir deniz uçağı taşırlar.
Yeni su aracı türleri
Günümüzde "feribot" düzeyinden "gemi" statüsüne yükselmiş iki tür araç olduğu söylenebilir: Hoverkraft ve hidrofoyl.
Hoverkraft
Hoverkraft ya da hava yastıklı gemi, basınçlı havayla şişirilen bir yastık üstünde deniz yüzeyinde gidebilen pervaneli bir deniz aracıdır. Kullanıma yatkın ilk tasarımı İngiliz mühendisi Sir Sir Christopher Cockrell tarafından yapılmış, İngiliz hükümetinin desteği sayesinde ilk ticari hoverkraft olan 165 ton'luk SRN-4, Manş Denizi'nin iki kıyısı arasında düzenli seferlere başlamıştır.
Normal seyir hızı 55 mil olan hoverkraftın, en yüksek hızı 65 mil'dir; ayrıca, kumsalda karaya çıkabilir; düz ve bataklık bir arazide yol alabilir.
Hidrofoyl
Hidrofoylla ilgili ilk çalışmalar, 20. yüzyıl'ın başlarında yapılmış olmakla birlikte, ilk hidrofoyl ancak 1956'da, Sicilya ile İtalya arasında hizmete girmiştir. Hidrofoylların ayrıca iki çeşidi geliştirilmiştir. Bunların birinde, belirli bir hıza erişildiğinde, tekne, suyun altında kalan gömülü kayakları tarafından su üstüne yükseltilerek, sürtünme düzeyi en aza indirilir; öbüründe, kayaklar yüzeye dikey olarak yükselir. Birinci tür daha dengelidir; ama ikincisi daha hızlı yol alabilir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|