|
Konu: Msn Nickler 7 Salı Nis. 15, 2008 10:24 pm |
|
|
|
|
|
|
Gecemidir beni hüzünlendiren yoksa ben miyim hüzünlenmek için geceyi bekleyen. Gecemidir seni bana düşündüren yoksa benmiyim seni düşünmek için geceyi bekleyen..
* Bir telefon bekliyorum, sevgilim diye başlayan, seni seviyorum diye biten. Bir telefon bekliyorum, dün gelmesi gereken ve bugün hala gelmeyen... * Hayatta üç şeyi sevdim. Seni, kalbimi, ümit etmeyi. Seni sevdim, sensin diye. Kalbimi sevdim, seni sevdi diye. Ümit etmeyi sevdim, belki seversin diye... * Hayatta iki kör tanıyorum; 1.'si senden başkasını görmeyen ben, 2.'si beni göremeyen sen... * Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamını taşısaydı ve sen bana, seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın, inanki bir tanem her gün yağmur yağardı... * Eğer geceler seni düşündüğüm kadar uzun olsaydı asla sabah olmazdı... * Seni asil insanların basit sevgileriyle değil, basit insanların asil sevgileriyle sevdim. Bu güzel aşkımıza nokta koyma, sana kucak dolusu virgül getirdim...
* Gülmek için mutlu olmayı bekleme, belki mutluluk gülüşünde saklıdır, sakın ağlayayım deme! Belki bir yerlerde senin bir tek gülüşün için yaşayan biri vardır...
* Bir gül olmak isterdim, dalımdan koptuğum an yalnız senin için kopayım ve yalnız senin avuçlarında solayım diye bir tanem... * Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen yere düşen yağmur damlalarını tutmaya çalış, tutabildiklerin senin sevgin tutamadıklarınsa benim sana olan sevgimdir... * Ağlayışımm terk edip gidişine değil. Ben, sensizken, senden diye sensizliğini de sevmiştim. Sen, seninle, seni de sensizliğini de alıp gittin... * Aramızdaki mesafeler ne kadar uzun olursa olsun sonsuzluğa giden tüm yollara adını yazdım. Hangi yoldan geçersen geç seni sevdiğimi okuyacaksın... * İnsanlar hep birilerinin peşinden koşarlar, ama dönüp de kendi peşlerinden koşanlara hiç bakmazlar... * Sonbahara inat ağaç hala yeşermekte, geceye inat gün hala ağarmakta, ben ise kadere inat hala seni sevmekteyim. İnat bu ya, mahşere kadar "seni seveceğim"...
* Yanağına düşen kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde ve o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yüzünü rüzgara dön, ordayım!
|
|
|
|
|
|
|